Çamlıdere; ülkemizin saklı kalmış Cenneti.Ankara’ ya 95 Km uzaklıkta E-5 Karayolu ve İstanbul çevre otoyolu arasında 41 köyü ile 7.500 nüfuslu ormanlarla kaplı şirin bir ilçemizdir. Ankara ve Çamlıdere Terminallerinden her saat başı hareket eden otobüslerle ulaşım sağlanmaktadır.Çamlıdere, İç Anadolu ve Karadeniz bölgesi geçiş noktasında bulunur her iki bölgenin iklim ve bitki örtüsü özelliklerine sahiptir.Çamlıdere Yaylası, Aluçdağı Milli Parkı, Çamkoru Tabiat Parkı ve eşsiz güzellikleriyle yaylalarının yanında, Doğa Sporları, Trekking yürüyüşleri, Dağ bisikleti, Dağ moto cross sporlarının yapılabileceği ender ilçelerden birisi. Şu an da Turizm Bakanlığı İl Kültür Müdürlüğü tarafından onaylanmış 17 farklı trekking rotası ile Ankara ilinin en farklı trekking rotalarına sahip ilçe olma özelliğini taşıyor.Toplamda 17 rota üzerinden Çamlıdere’nin farklı bölgelerinde ve çevre ilçelerden Çamlıdere’ye rota olarak belirlenen parkurlar Turizm Bakanlığı İl Kültür Müdürlüğü tarafından Hazırlanan Doğa Yürüyüşü ve Parkurlar kitabında da yer almaktadır.“Zümrüt” gibi bir yeşilliğin hâkim olduğu Aluğdağı, Çamkoru, Benli, Bakırlı, Yediören, Yağlıcaaluç, Kirazlı, Kapaklı, Buğralar, Avşarlar, Meşeler yaylaları, gerçekten bozulmaya yüz tutmuş tabii zenginlikler içinde orijinal yapısı ile ender güzellikleri saklayan ve her mevsim farklı görüntüler sunan bir esrara sahiptir.Park sahaları içerisinde; yaban domuzu, ayı, tilki, çakal, sincap, tavşan, vaşak, sansar, gelincik, geyik, karaca, saz kedisi gibi hayvanlar görülürken, bugüne kadar yapılan çalışmalar sonucunda 200 civarında kuş türü bulunduğu tespit edilmiştir. Yurdumuzda yaşayan yırtıcı kuş türlerinin hemen hepsi bölgede görülür. Hatta Türkiye’de nadir görünen deniz kartalı, bozkır kartalı ve atmaca kartalı yanında diğer yırtıcı kuşlardan kızıl şahin, küçük kartal, küçük kerkenez ve baykuş da bu bölgede bulunur. (Kara Akbaba Familyası da İlçemiz sınırları içerisinde yuva ve yaşam alanı oluşturmuştur.)

17 Milyon yıl ve 23 Milyon yıl öncesine ait Dünya’nın üçüncü büyük fosil ormanı bulunmaktadır. Yahşihan ve Pelitçik jeosit Fosil ormanlarından çıkartılan fosil taşlar Çamlıdere insanın elinde değerlenerek içerisindeki akik ortaya çıkartılıp işlenmektedir. Taşın sanata dönüştüğü bu değerli topraklar Çamlıdere akik taşının da memleketidir. Çamlıdere akik taşının spa, zik tedavi ve kaplıca tedavilerinde kullanılmasının yanında ayrıca takı tasarım ve hediyelik eşya olarak ta değerlendirilerek bir marka olma yolunda büyük adımlar atılmaktadır.

Jeopark turizminde de gelecek vaat eden ilçemiz bu alanda yapılacak olan projeleri gündemine almış ve proje çalışmalarını başlatmıştır.

Osmanlı Kültürünü unutmamış ender bölgelerden biridir. Gelenek, görenek ve töresine bağlı olarak yaşayan Çamlıdere halkı; kültür yapısını değiştirmemiş, benliğini korumuş, kültür ve yapı olarak bozulmamış has Anadolu kültürünü yaşatan bir bölgedir.
Mutfağı Osmanlı’ya dayanan lezzetlerin olduğu zengin bir mutfaktır. Genelde hamur işi ürünlerine ağırlık verilmektedir. Bazlama, gözleme, tava çöreği, kısır çörek, beysimet, kül kömmesi gibi ekmek çeşitlerinin yanında, mantı, erişte, lapa, kaygana, kedibatmaz, höşmerim, ekşili cimcik, belli başlı hamur yemeklerindendir. Tarhana, toyga, ayranlıaş, göce çorbası, aşure çorbası, ekmek aşı gibi çorba çeşitleri Çamlıdere halkının vazgeçilmezleri arasındadır.

Doğal ormanlarda ve yaylalarda beslenen hayvanların kekik kokulu etleri ise sadece Çamlıdere halkına değil bütün başkent ve bölgeye hitap etmektedir. Kuzu kavurma, Kuzu kapama, Ankara tava, oğlak kebabı ve Semerkant köftesi ile damak key arayanların adresidir.

Müzeler şehri olan ilçe, toplamda sekiz adet müzeye sahiptir. Türkiye’nin ilk Doğa ve Hayvan Müzesi, Dünya’nın ilk Terazi Müzesi, Çamlıdere Kültür Evi, Tarım Müzesi, Şeyh Ali Semerkandi Müzesi, Semerkandi Evi 15 yy. Yaşayan Çamlıdere evi, Kutsal Emanetler Müzesi, Oyun ve Oyuncak Müzesi ile kültür turizminde son zamanların gözdesi olmuştur.
Son yıllarda yapılan yatırım ve projelerle kendini turizme açmış bu alanda büyük yol kat etmiştir. İlçede İnanç turizmi başta olmak üzere, kültür, doğa, kırsal yayla, termal, doğa sporları turizmi ve kampçılık yapılmaktadır. İlçe merkezinde Osmanlı Döneminin son yıllarında yapılan Merkez Camii, Peçenek mahallesinde Selçuklu dönemi Camisi kültür simgesi olarak halen ayakta dimdik durmaktadır.
Çamlıdere doğal zenginliklerin yöresidir. Saklı kalmış bu cennet köşesinde; arıcılık ve hayvancılık doğal ve organik yollarla yapılmaktadır. İlçenin organik arıcılık ve bal havzası olması nedeniyle bal ve bal ürünlerinin en doğal haliyle bulabileceğimiz tek bölge olma özelliğine de sahiptir. Organik bal üretiminde İç Anadolu’nun sayılı yerlerinden olan Çamlıdere’de, çiçek balı, sepet balı, kara kovan balı, çam balı ve ürünleri en doğal ve organik haliyle üretilmektedir. Bunun yanında zengin ora ürünleri, aluç, dağ eriği, kekik, ısırgan otu, kuşburnu, papatya, semizotu, böğürtlen, salep, gibi doğal sağlık bitkileri de beslenme alanında alternati er sunar. Endemik bitki açısından da oldukça zengin olan ilçe de çeşit ve adet tespit çalışmaları da başlatılmıştır.